“Kariyerimde 9000’nin üstünde şut kaçırdım, hemen hemen 300 maçta yenildim, 26 defa maç kazanma sayısı için bana güvenildi, kaçırdım. Hayatımda tekrar, tekrar ve tekrar başarısız oldum ve bu yüzden başardım.” İşte size Michael Jordan’ın başarısızlıkla ilgili tanımı. Eğer Michael Jordan yaşadığı bu tecrübelerden dolayı vazgeçseydi, dünyaca ünlü bir basketbolcu olabilir miydi? Başarıya giden yolda yaşanan başarısızlıklar, yeni bir yol bulunması gerektiğinin göstergesi sadece. Evet, doğru duydunuz! Yeni bir yol, çözüm, yöntem siz buna ne demek istiyorsanız o. Yani başarısızlık yoktur, geri bildirim vardır.

İnsan doğduğu günden itibaren başarıya odaklanarak hayatını devam ettirir. Elbette hayatta bir amacınız, hedefiniz olmalı. Fakat bu sizin hedefiniz olmalı. Hedefinize giden yolda kendinize dönüp bakmalı ve zaman zaman ölçmelisiniz. Bu hedefe ulaşmayı gerçekten istiyor muyum? Hedefime ulaştığımda nasıl hissedeceğim? Başarıya giden yolda kendinize bazı soruları sorarak, attığınız adımların doğru olup olmadığından daha emin olabilirsiniz. Bazen sorularınıza istediğiniz cevapları bulamadığınızı düşünebilirsiniz, pes etmeyin! Kimse size başarı yolculuğunun kolay olduğunu söylemedi. Ama o hedefi gerçekten istiyorsanız, emin olun önünüze çıkan engeller sadece kendinizi keşfetmeniz için birer yol arkadaşı olmaktan öteye gitmeyecek ve zamanı geldiğinde onlarla vedalaşmayı öğreneceksiniz. Peki, bu yolculukta yavaşlamaya neden olan etkenler neler merak ediyor musunuz? Gelin birlikte bir göz atalım.

Mükemmelliğin Çelme Takmasına İzin Vermeyin!

İlk denemede her şeyin yolunda gideceğini düşünmemek gerekir. Bir işe başlarken mükemmel olması istenir. Yapılan işin iyi olmasının istenmesi yanlış değil ama emin olun ki kusursuz olmasını beklemek, tüm çabaların çöpe atılması demek. Verilen emeğin çöpe gitmesini istemiyorsanız;  yapılan denemenin başarısızlıkla sonuçlanmasının, başarıya giden başka bir yol olduğunu bulmanız gerektiği anlamına geldiğini kendinize hatırlatın.

Yolculuğun Tadına Varmak Gerek

Yürüdüğünüz yolda başarısızlıkla karşılaşıldığında, o başarıya doğru giderken yürünen yolu hatırlatır aslında. Tüm odak noktası başarı olduğunda, yolda yürürken neler olduğu fark edilmez. Fakat başarısızlık; neler olduğunu, nerede olunduğunu, nereden nereye gelindiğinin fark edilmesini sağlar. Bu sayede etrafa bakmak aklına gelir insanın, yani yolda olmak aslında keyifli bir süreçtir.

Başarısızlığa Gülümseyin

Adım adım zorlukları geride bırakıp başarıya ulaşıldığında, başarısızlığa gülümsemek kolaydır. Peki, başarısızlığa uğrandığında ona gülümsemeye ne dersiniz? Yolun tadına varmak için sadece pozitif zamanlarda değil, negatif durumlar yaşarken de gülümsemek gerekir. Başarısızlık; yürünen yolu hatırlatan bir tecrübedir. Yani çaba sarf edildiğinin ve denemekten vazgeçilmediğinin fark edilmesini sağlar. Zihinde düşünceler havada uçuşurken ve felaket tellallığı yaparken, başarısızlık nasıl bir yolda olunduğunu fark ettirir. İşte o zaman kafayı kaldırmak ve etrafa bakmak gerekir. Yol devam ediyor, hiçbir şey bitmedi.

Başarıyı Daha Lezzetli Yapması İçin Başarısızlığa İzin Ver

Masada güzel mi güzel görünen bir porsiyon tavuk göğsü olduğu düşünülürse, onu daha lezzetli kılacak olan nedir? Elbette üzerine serpiştirilen tarçın! Başarısızlıkta tıpkı tarçın gibidir. Tarçın tavuk göğsünün tadının daha da yoğun hissedilmesini sağlar. İşte başarısızlıkta; tek hamlede ulaşılan yavan bir başarının tadı yerine, damakta en ince detayına kadar hissedilen bir tat bırakır. Yaşanan tecrübe bu sayede çok daha kıymetli ve unutulmaz olur.

Başarısızlık İyi Bir Öğretmendir

Doğru okudun; başarısızlık iyi bir öğretmendir. Bir atasözümüz vardır: “ Bir musibet bin nasihattan iyidir” diye, işte bu cümlenin daha da iyi anlaşılmasını sağlayacak en iyi örnek. Yürünen yolda bir hata yapıldığında yeni bilgiler öğrenmek zorunda kalınır. Eğer hata yapılmazsa, belki de o bilginin ya da bilgilerin farkında bile olunmayabilir. Eğer ki çevrede yol gösteren işaretlere dikkat edilmezse hata yapmak mümkün, bu da tecrübe yaşamak ve o dersten payına düşeni çıkartmak gerek demektir. Yani başarısızlık, bir öğretmen edasıyla öğretir.

Egoyu Eğiten de Başarısızlıktır

İstenen her şey, her zaman elde edilemez. Çünkü dışarda devam eden bir hayat var. Başarısızlık, işte tüm bunları ayna tutarak egoyu da yola getirir. Böylelikle egonun dünyadaki herkesin istekleri ve hedefleri olduğunu, yaşamın sadece onun isteklerinden ibaret olmadığını fark etmesini; ayrıca başka hayatların da var olduğunu ve onların da başarı istediğini bir tokat gibi yüzüne vurur. Bu sayede; durup kişinin kendisine bakması gerektiğini, başkalarının hayatlarını da gözetmek gerektiğini öğretir.

Direksiyondakinin Kim Olduğunu Hatırla

Ego eğitildiğinde, artık hep ben demekten vazgeçileceği bir gerçek. Bu elbette yok olmak demek değil. Sadece hayatı yöneten şoför koltuğunda olunduğunun hatırlanması demek. Yani gidilecek yönü belirleyen, başına ne gelirse gelsin kendi bakış açısıyla bakan kişi olmak demek. Başarısızlıkla karşılaşıldığında; stratejiyi değiştirmek gerekebilir, yanlış zamanlama yapıldıysa durup tekrar bir şeyleri gözden geçirmek gerekebilir. Gidilen güzergah başarıya giden yol değilse, ilk dönemeçten dönmek de gerekebilir. Bu yolculukta her şey mümkün. Bazen başarısızlıklar ulaşılmak istenen hedefin, hedefi koyan kişi için doğru olmadığını anlatır. Yeni bir hedef belirleyip yeniden başlanması gerektiğini ve başka yolların da olduğunu gösterir. Kurban rolünü oynamak yerine bakış açısını değiştirerek, tecrübeyi bir öğretmen olarak görmek gerekir. Emin olun o öğretmen sizin için bambaşka kapılar açacaktır.